Pazar, Mart 8

Habit!ti Bitecekti!

Kalbim hızla atıyor.... Hatırladığım kadarıyla zararlısın. Yine de, beraber getirdiklerinle... seni içime çekiyorum.

Bir nefes ve bir nefes daha.

Ateşin tam sönecek gibi olduğunda, elimde hatıra bir çakmakla alevi çağırıyorum.

Aklım seni arıyor. Dudaklarım alışık; ellerimle barışıksın. Duygularım ilk nefesi çekene kadar karışık ama sonrasında tadın..... kokunla geliyor.

Vazgeçmek için henüz çok erken.

Daha yetmiyorsun.

Daha çok olmalısın...

Hatta bir an yok olmalısın!!

Kısa bir an ve ben başka bir yerdeyim. Nefesimi dışarı veriyorum, yanına eğiliyorum... seni alıp doğurulduğumda olacakları biliyorum. Sonrası her seferinde belirsiz; bazen pürüzsüz ve tertemiz ama çoğu zaman fazla kuvvetli.

Kim kime hizmet ediyor artık net değil.

Kirli beyaz; hatta sarı bazen. En güzel teklifi, varlığı. Orada ölece uzanmış sere serpe beni bekliyorsun. İncecik, bembeyaz.

‘İçine en son girdiğimde, vaad ettiklerimin tamamını vermedim mi?’

Haklısın. Sen hep dürüstsün. Beni sarsarak benden kurtardın ancak bu en fazla 20 dakika sürdü.

Biliyorum; anlaşmamız buydu ve bu da benim teslimiyet manifestom.



Ben; Yusufcuk, tüm bu olanlara bağımlıyım ve henüz aksine ikna olamadım.