Cuma, Ağustos 1

Bunlar Benim Başımaaaslaaa Gelmez !

Yusufcuk neredeyse tüm yazı istanbul'da geçiriyormuş. Küçük Prens bana dün anlattı. Bende her kelimesine yorum katarak aşağıda aktarıyorum... Prense ise sonra geleceğiz.:)
- İki gün önce taxim'de gördüm onu. fena görünmüyordu. Bunu tabiiki ona söylemedim. Aksi halde ne kadar kısa olursa olsun, sohbet katlanılmaz bir hal alabilirdi. Canı çok sıkkınmış... tatile çıkıcakmış bugün ama kanalı olmadığı için boş kafa ile geçmez, kanal bulmam lazım dedi.

Yusufcuk'dan nefret eden Küçük Prens tabii ki kanalı olduğunu ama vermeyeceğini söylemiş. İstersen Ruhşen'e sor, birazdan gelir o da, onun var biliyorsun' demiş. Ruhşen bunu duyarsa, Yusufcuk'un cevabını çok merak eder eminim...

-yorumsuz.. birşey demedi valla.

Ben dayanamayıp sordum... ' Peki Ruhşen'nin başına gelenlerden bahsettin mi?'

- Neyim ben sence.. cani mi??

İçimden.. ' Sıçmışım o zaman tavrına.. Zaten hiç kimse Yusufcuk'tan tam olarak nefret edemiyor... kimse !' demek geçti.



Tabii ki söylemedim.


.


Zamanı gelecek ve nihayet hepimiz daha az hastalıklı ihtiyaçlara sahip olacağız... Yasmin o insanı bunaltan kararsızlığı ve kendini üzmeye olan kararlı bağımlılığından arınacak. Ruhşen, sırf sıra kendisine gelmesin diye başkalarını yargılamaktan elbet birgün yorulacak. Orhanla Hale, bir akşam evlerinde başbaşa yemek yerken aslında bu saçmalığa daha fazla devam etmek istemediklerini anlayacaklar.
Hihayetinde, yusufcuk artık diğerlerinden üstün olduğunu bilme ihtiyacından, daha da önemlisi hangisinin hikayesinin sonunda başarılı olduğunu merak etme hastalığından kurtulacak !
HAzzz Hırsızı olan eski dostum umarım bir gün bu kadar egoist olmadan da yaşanabileceğini anlayacak. Onun taklidi olan küçük, sevimli 'cunt'cıkları ise artık görmek istemiyorum.
Toplu olarak vazgecsek aslında tüm bunlardan. Hüzünlü orospuları bu kadar sevmesek... en azından, sırf her verdiklerinde üstüne para verildiği için bu kadar özenmesek. Yaşamak istediğimiz hiçbir boku yapmaya cesaretimiz olmadığı için tüm paramızı yeşile, beyaza boyamasak.
Çünkü tüm bunların altında yatan sebep kolay değişmeyecek... Çünkü hiçbir şey hayal ettiğimiz kadar mükemmel olmayacak ve hiçbir şey fantazilerimiz kadar heyecan vermeyecek.

_ Hayatım, sana yanaklarımın nasıl bu hale geldiğinden bahsetmiş miydim ?
- Sus ve yalamaya devam et ...
_ Peki seni hala çok sevmeye de devam edebilir miyim ?

Eğer hala anlaşılamıyorsam sanırım soyunucam ... Bu çocuklar daha fazla 'anlaşılaMaMa'yı kaldıramaz !
Acaba Ruhşen ile Hale'yi bi gang bangin ortasında climax öncesi mi yüzleştirsem..? ve tabii üstlerinde birer Amerikan futbol takımı, H. Ü. Red Deers ve K. Ü. GI Joes.
yani, 1 for my baby n 1 more for the mom !

Küçük prens benim saatler süren monologumdan o kadar sıkıldı ki, dalgın vaziyette, mono bir monolog gerçekleştirdi:

- Acaba Tedavi mi görsem...


Hiç yorum yok: